Kropotkinin en temel eserlerinden biri olan Karşılıklı Yardımlaşma, aynı zamanda Malthusçu hayatta kalma mücadelesine ve Darwincilere verilmiş bir yanıttır. İnsan nüfusunun mevcut yiyecek arzından daha hızlı bir artış gösterdiğini ileri süren Malthus, yaşam imkânlarıyla nüfus artışı arasındaki dengenin ancak, kıtlık, hastalık ve savaş sonucu, güçsüzlerin elenmesiyle korunacağını söylüyordu. Malthusun, hayatta kalma mücadelesi olarak formüle ettiği bu anlayış, herkesin herkese karşı sürekli rekabeti demekti. Sonraki yıllarda Darwin, doğal seçilimin, güçlü türleri koruyup güçsüzleri elemesini evrimin belirleyici faktörü olarak hayatta kalma mücadelesiyle açıkladığında, Victoria döneminin zihniyetiyle beslenen Malthusçuluk, biyolojik alanda da güçlü bir destek bulmuş oldu. Darwin, daha sonra düşüncesinde kısmi değişiklikler yaptıysa da, izleyicileri, onun uyarılarına rağmen bu acımasız mücadeleyi biyolojik bir ilke olarak evrimin biricik faktörü haline getirdiler. İlkel insan dünyasıyla hayvanlar alemini, kana susamış gladyatör gösterisi gibi sunan yeni Darwincilerin sürekli mücadele anlayışı, eşitlikçi, dayanışmacı, özgür toplum düşüncesine de ölümcül bir saldırıydı. Bu nedenle, Malthus ve yeni Darwincilere yanıt vermek neredeyse zorunlu hale gelmişti. Yanıt; ünlü anarşist ve doğa bilimci Pyotr Kropotkinden geldi.
Kropotkin, aynı türün bireyleri arasında mücadeleden çok, yardımlaşmanın sayısız kanıtını, onlarca hayvan türünü örnek vererek gösteriyordu. Karşılıklı yardımlaşmanın bir evrim faktörü olarak insan dünyasındaki rolü üzerinde de duran Kropotkin, vahşi ve yarı vahşi klanların, köy komünlerinin ve ortaçağ özgür şehir cumhuriyetleri döneminin karşılıklı yardımlaşma kurumlarını detaylarıyla inceler. Kropotkinin bu çalışmasında insan ve hayvan toplumlarının evrimini izlerken, eş zamanlı olarak, modern devlete varan evrimsel gelişme çizgisini de bütünlüklü bir biçimde izleyebiliriz. Osmanlı döneminin esnaf loncalarını da karşılıklı yardımlaşmanın bir örneği olarak ele alan Kropotkin, özgür birlik, özgür federasyon, cemaatlerin yerel bağımsızlığı ve her türlü karşılıklı yardımlaşma kurumuna öldürücü darbenin Avrupada Kilise ve Devlet tarafından ancak on altıncı yüzyılda indirildiğini ileri sürer.
Biyoloji ve sosyolojinin insan ve hayvan davranışlarına dair yeni bulguları, Kropotkinin yüz yıl önce vardığı sonuçları bugün neredeyse bütünüyle doğruluyor.
312 Sayfa